bY_TüRKMéN.tr.gg ankara06board müzik mp3 film program paylaşım forum herşey burada oyun cep melodi byturkmen bY_TüRKMéN
  Doktor
 

Teyzesiyim
 
 

 Çekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole götürür. Bebeğe bakan doktor: - "Bu çocuk iyi gıda almıyor", der ve kadına dönerek: - "Lütfen soyununuz", diye rica eder. Soyunan kadının göğüslerini iyice kontrol eden doktor: - "Düşündüğüm gibiymiş hanımefendi" der, "sizin hiç sütünüz yok." Kadın: - "Tabi olmaz doktor bey", der. "Ben çocuğun teyzesiyim..."
 
 

 Çetinim
 
 

 Ameliyathane kapısında dört dönen adama, hemşire müjdeyi vermiş: - "Beyfendi bir oğlunuz oldu!" Adam sevinçle haykırmış: - "Yaşasın, ismi Çetin olacak, oğlum benim!" Hemşire biraz yüzünü ekşiterek adamın yanına gelmiş ve: - "Ancak Çetin'in bir kolu yok", demiş. Adam üzülerek: - "Olsun ben Çetin'im için herşeyi yaparım, onu gösterin bana", demiş. Bunun üzerine hemşire: - "Ama Çetin'in diğer kolu da yok", demiş. Adamın afallaması sürerken hemşire sayıvermiş: - "Ve Çetin'in bacakları da yok , üstüne üstlük gövdesi de yok..." Adam dayanamamış: - "Yeteeer, Çetin'imi gösterin bana" diyerek ameliyathaneye dalıvermiş. Ameliyat masasının başına geldiğinde bir bakmış ki Çetin sadece bir gözden ibaret. Adam dumura uğramış bir halde: - "Çetin'im Çetin'im" diyebilmiş. Bunun üzerine ameliyatı yapan doktor adama yaklaşmış elini omzuna atarak: - "Beyfendi Çetin sizi göremez, o maalesef kör", demiş..
 
 
Öksüremiyorum
 
 

 Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktor da adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki: - "Bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel." Adam bir hafta sonra gelince doktor: - "Öksürüğün nasıl oldu?", deyince adam da: - "Cesaret edip de öksüremiyorum ki!"
 
 
Ayarını yapmadan
 
 

 Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın: - "Ah doktorcuğum", dedi. "Bu dişi çektirmektense, çocuk doğurmayı tercih ederim." Doktor: - "Öyleyse koltuğun ayarını yapmadan önce kararınızı verin."
 
 
İki sosisli iki sade
 
 

 Bir doktor, hemşiresi ile buluşmalara başlar. Bu buluşmalardan kısa bir süre sonra, hemşire gelir ve hamile olduğunu söyler. Fakat doktor, bu olayı karısının duymasını istemediğinden, hemşireye bir miktar para verir; İtalya'ya gitmesini ve çocuk doğana kadar orada kalmasını ister. Hemşire, "Bebeğin doğdugunu sana nasıl haber vereceğim?" diye sorar. Doktor da; "Bana hemen bir kart gönder ve arkasına "spagetti" diye yaz. Ben durumu anlarım. Başka bir açıklama yapmana gerek yok" der. Hemşire parayı alır ve uçağa binip İtalya'ya gider... Altı ay kadar sonra, bir gün doktorun karısı evden arar ve doktora: - "Sevgilim, bugun postadan senin adına İtalya'dan postalanmış ilginç bir kart geldi. Fakat ne anlama geldiğini anlayamadım..." der. - "Peki karıcığım, ben akşama eve gelince sana gerekli açıklamayı yapacağım" der doktor ve telefonu kapatır. O akşam doktor eve geldiğinde; kartı alır okur ve kalp krizinden olduğu yere düşer. Acil yardım ve tibbi mudahelelerin sonunda doktor kendine gelir ve biraz rahatladıktan sonra acildeki doktorlar adamın elinde hala sıkı sıkıya tuttuğu kartı alır ve okurlar... "Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti... İkisi sosisli; ikisi sade!"
 
 
Ya bunadı ya AIDS
 
 

 Doktor Temel, Cemal'in karısını muayene etmiş: - "Karın ya bunuyor ya da AIDS." - "Nasıl anlayacağız?" - "Ankara'ya götür bırak, kendi kendine donecek olursa onunla yatağa girme."
 
 
Erken boşalma
 
 

 Adamın biri doktora gitmiş: - "Doktor bey benim erken boşalma sorunum var..." Doktor: - "Oooo. Ne kadar iyi, benim de zaten fazla zamanım yoktu!"
 
 
Düzeltene kadar
 
 

 Kadın oğlunu doktora götürmüş. "Oğlum yürüyemiyor" demiş, "gözü görmüyor, sağır ve dilsiz, akli dengesi de bozuk. Size getirdim". Bir kadına, bir de çocuğa bakmış doktor: - "Soyunun", demiş. - "Ne soyunması" demiş kadın, "hasta olan ben değilim, oğlum..." - "Biliyorum da" demiş doktor, "onu düzeltene kadar yenisini yapmak daha kolay."
 
 
Kedi atladı
 
 

 Doktorun telefonu geceyarısı deli gibi çalıyor. Doktor gidip açıyor, karşısında telaş içinde bir adam: - "DOKTOR! Hemen gelmelisiniz! Eşim duştan çıktı, havlusunu yere düşürünce almak için eğildi, tam o anda poposundan içeri bir fare girdi!" Doktor: - "Tamam sakin olun. Poposuna doğru bir parça peynir tutun bekleyin, ben geliyorum", der ve arabasına atladığı gibi adamın evine gider. İçeri girince ne görsün, adam kadının arkasına eğilmiş, elinde peynir yerine bir balık! - "Ben size ne dedim?" demiş. "Peynir dedim ama bu balık da nerden çıkıyor?" Adam kan ter içinde: - "Dediğinizi yaptım doktor" demiş. - "Ama fare tam kafasını uzatmıştı ki kedi onu avlamak için atıldı..."
 
 
Babayı kurtardım
 
 

 Yeni uzman olmuştu. Kasabada muayenehane açtı. Birkaç gün sonra biri geldi, onu doğuma çağırdı. Ertesi gün eve dönen doktoru, karısı merakla karşıladı: - "Nasıl oldu" - "Ah sorma, iyi değil. Çocuk ters geliyordu. Forsepsle almak zorunda kaldım. Fakat bir türlü çıkmadı, parçalandı. Bir saat sonra da annesi öldü." - "Vah vah, zavallı baba kimbilir ne kadar perişandır?" - "O da öldü." - "Anlayamadım... Nasıl o da öldü?" - "Forsepse dayanmış, bütün gücümle çekiyordum. Çocuğun bacağı kopunca bütün ağırlığımla arkaya düştüm. Adamcağız arkada duruyormuş. Başı duvara çarptı, beyin kanamasından öldü." Bir hafta sonra doktoru yine doğuma çağırdılar. Geç saatte yorgun argın dönünce, karısı: - "Doğum nasıl oldu?" diye sordu. Doktor: - "Gelişme var karıcığım. Bugün babayı kurtardım."
 
 
Önlem alsak iyi olur
 
 

 Hastanenin çocuk hastalıkları servisine yeni tayin olan genç hemşireye servis şefi olan doktor sordu: - "Çocuk sever misiniz?" Hemşire yavaş sesle: - "Severim doktor bey. Ama biz yine de önlem alsak daha iyi olur..."
 
 
Dikkatli olun
 
 

 Tıp Fakültesi birinci sınıfta, profesör öğrencileri kadavranın başında toplamış ve "arkadaşlar" demiş "birinci kural; kadavradan iğrenmeyeceksiniz, mideniz bulanmayacak" der ve hemen kadavranın arkasını çevirir, parmağını kadavranın kıçına sokar ve sonra da ağzına götürüp yalar, tüm öğrenciler de iğrenerek bakarlar ama çare yoktur; hepsi de aynı hareketi tekrarlar. Bütün sınıf aynı işlemi yaptıktan sonra profesör yeniden kadavranın başına geçer ve "arkadaşlar" der; "ikinci ve en önemli kural, kesinlikle çok dikkatli olacaksınız, asla en küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksınız... Mesela az önce ben işaret parmağımı kadavranın kıçına sokup, orta parmağımı ağzıma götürdüm ama hepiniz bunu atladınız..."
 
 
]~[ bY_TüRKMéN ]~[

 
 
  Bugün 13477 ziyaretçi (20320 klik) kişi burdaydı!
bY_TüRKMéN
© Copyright 2008
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol